Zanaatın İzinde: El Yapımı Deri, Kutnu Kumaşı ve Solanum

Yüzyıllar boyunca Anadolu’nun farklı şehirlerinde gelişmiş birçok el sanatı vardır. Gaziantep ise bu geleneksel üretim biçimlerinin en özgün örneklerinden birine, yemenilere ev sahipliği yapar. Solanum olarak biz, bu el yapımı ayakkabılarda yalnızca ustalığın izini değil, kültürel bir hafızayı da taşıyoruz. Her bir yemeni; kesiminden dikimine kadar tamamen el işçiliğiyle, usta ellerde hayat bulur.

Gerçek deri kullanılarak hazırlanan yemenilerin tüm dikişleri pamuk ipliğiyle elde yapılır. Bu, her ayakkabının farklı bir karaktere sahip olmasını sağlar. Makinelerin standardize ettiği dünyada, el işçiliği bize farklılığı ve özgünlüğü getirir. Çünkü her ustanın eli, aslında zamana karşı direnen bir hafızadır.

Bu özgün üretim sürecine, yine Gaziantep’in kadim bir başka zanaatini, kutnu kumaşını dahil ettik. Kutnu, ipek ve pamuk karışımıyla dokunan, el tezgâhlarında üretilen, parlak çizgili ve karakteristik yapısıyla tanınan bir kumaştır. Biz Solanum olarak, bu kumaşı yemeni tasarımlarımıza entegre ederek gelenek içinde yenilik yaratmayı hedefledik.

İki Ustanın Hikâyesi Aynı Yolda

Ayakkabılarımızda kutnu ve yemeniyi buluşturan bu yaklaşım, iki kadim zanaatin birlikte var olduğu yeni bir dili ortaya çıkarıyor. Bu birleşim, bize ait olanı yeniden keşfetme arzusunun bir yansıması. Ve evet; bu yolculukta, daha önce yürünmemiş bir iz bırakmanın heyecanını yaşıyoruz.

Solanum, yalnızca bir ayakkabı markası değil; her adımda zanaati, emeği ve kültürü taşıyan bir hikâyedir.